14 Ekim 2010 Perşembe

fikrim bu benim, virdim ise her lâhzada âh... sen âh-ı ateş suz'umu beyhude mi sandın

Cehennem Kraliçesi son emrini buyurdu
Yakın tüm bebekleri
Toplayın yakıcı rahimleri
Boğulsun herkes kendi çirkefinde
Unuturlar avuçlarına altınlar dökülünce
Bol bol verin, kamaşacaklar
Yalanlar söyleyin, inanacaklar
Gözlerine bakın, çevirmeyin başlarınızı
En güvenli alana bırakın tohumlarınızı

Fotoğraf
Hey sana sesleniyorum
Dondurulmuş an
İmzası geçmişin
Bir devrin
İnden çıkma ruhun gelişimini belgeleyen

İlla ki gülümserdin
Ve portakal diye seslendiğimizde
Güler görünürdü gözlerin

Görüntüler aldatmaca
Oysa sözler vardı gerisinde
Yakıcıydı bir o kadar zehirli
Kavga etmiş durulamamış
Galata gününde
Tuzu olana salata uzattığın dönemlerin akışında
Akışkanlığında hayallerin
Tutmaya çalışırken kaçardı düşler

Geri pas atardı milli takım
Kaçak, hafif oynak korkardı rakipten
Kırmızı mavili renk şaha kalkarken
Dalgalanırdı bir ses odanın kulağında
İspanya

Ateş dansa başladı
Yaylara gerilmiş koçların yağları akıyordu
Güzelim bereket yuvası bir nur gibi yayılıyordu
Kraliçe alevlere seslendi
Yut tüm pısırıkları
Yak tüm vaatleri


Şuh kadını bana bırakın
Pamuk alevlerinde pişireceğim lezzetli etini

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder