21 Temmuz 2009 Salı

kelimelerin gücü adına!

Kumdan kale yaptım. Mesafeyi iyi ayarladığımı düşündüm. Dalgaların geliş hızını, kadarını hesap edip muazzam bir alana konumlandırdığımı düşünürken evren gaza geldi. Belli ki kumdan yapacağım inşaayı alaşağı etme isteğindeydiler. Güneş bulutların arkasına saklandı, rüzgar tüm gücüyle esti... Esti... Deniz kudurdu, çılgınlaştı. Kalenin duvarlarından başladı. Sonra içini fethetti. Dalgaların önüne set çekmek için uzanıverdim. Bana mısın demedi. Kumdan kalemi hazmedemedi hain deniz. Kalemi, kendi bedenimle ezdirdi.

Yıkılır elbet kumdan kaleler. Kalıcı olmadığını bilerek yaparsınız zaten. Anlık mutluluklar adına... Yaratıcılığın gücü adına... Yapabilmenin güzelliği adına...

Düşündüm o dakika. Gücüne inandığım sağlam materyallerimiz vardı; kelimeler! Bir cümleyi kurmak için düşünceden öte engel, yine ondan büyük güç kaynağı yoktur. Aklınıza gelmesi, oldurulması kafidir.

"Doksan can aldım geçtiğimiz sene. Doksan kiliseye adak adadım, ruhları huzur bulsun diye. Bir bendekini kurtaramadım. Baktım beceremiyorum, onu da cami avlusuna bıraktım. Birileri acısın, koruyup bağrına bassın diye..." yazdım. Bu artık kurmaca ötesidir. Tarafımdan oldurulmuştur.

Ya da...

Yüzme bilmesemde, birini yüzdürebilirim. Uçamam ama uçururum. Sonsuz zenginlik içinde geçirtebilirim birine günlerini, diğerine en onulmaz acıları çektirebilirim.

Ve çoğu zaman yazmak da gerekmez. Cümleler kurulur. Bazen havayla sürüklenir bazen kalıcılaştırılır. Akla yazılanları en önemlileri değil midir zaten?

He-man gibi elimde kılıcım yok, kalemlerimi alıp güç topluyorum. Aklıma sahiden gay mi idi bu He-man sorusu takıldı, gülüyorum. Ve ısrarla tekrarlıyorum:

Kelimelerin gücü adına...

Bir başka ben oluyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder