20 Kasım 2010 Cumartesi

Öğretmenin evladı

Sanırım ilkokul sıraları anısı. Eğitim hayatına atılalı en fazla dört yıl geçmiş, bir resim dersinde sınıf arkadaşlarının tümü gibi öğretmenimizin söylediğini çizmeye çalışıyoruz. Serbest teknik kullanım hakkımız var. Ben suluboyalarımla haşır neşirim. Yanımda sınıf öğretmenimizin çocuğu oturuyor. Annesi okulda öğretmen olan her çocuk kadar şımarık, annesinin haklarının bir kısmını paylaşır edada. Yüzünde ister çizerim ister çizmem, bana kimse bir şey diyemez havası var.

Böyle neredeyse ağzımdan salya akar biçimde, aşkla renkleri karıştırıp yeni renkler elde ediyorum. Çizdiğim nedir hatırlayamıyorum ama sanki dünyanın en kıymetli eserini icra ediyor havadayım. O derece seviyorum resim dersini. Bitince öğretmenime sesleniyorum. Bir dakika geliyorum yavrum diyor. Gelecek diye heyecanla bekliyorum. Güzel olduğuna inandığım için, bana aferin der diye gülümseyerek bekliyorum. Yanda öğretmen çocuğu. Suluboya için kullandığım suyu resmin üzerine döküyor. Gülmeye başlıyor. Ben aynı anda ellerimi yumruk yapmış, ağlamaya başlıyorum. Vuramıyorum gözüne. Mora boyayamıyorum. Annesi geliyor. Öğretmen olan. Kızım ne oldu diyor. Eeughhaeee sesi çıkıyor ağzımdan. Bir de cılız bir sesle çocuğunu işaret edip "Suyu döktü. Bozuldu!" diyorum. Gülümsüyor. Annesi de gülümsüyor. Tamam bak ağlama, yenisini yaparsın diyor. Defteri sallayıp suyunu akıtıyor. Yeni sayfa çevirip önüme bırakıyor. Öğretmen çocuğu hala yanımda. Yeni resim çizmiyorum. Ağlamaya devam. Suluboya fırçasını batırmak istiyorum çocuğa. Zarar verme isteğini şiddetle ve bilinçle istediğim ilk an bu olabilir mi? Zil çalıyor. Annesinin yanına gidip mutlu mesut sınıftan çıkıyorlar.

Eğitim hayatı boyunca şaka gibi hep öğretmen çocukları denk geldi sınıfımıza. Suluboya fırçam hep yanımdaydı ama birini öldürmedim. Ortaokul'da Fizik Öğretmeni'nin oğlu Eren vardı bir de. Neyse ki o şımarıklık yaptığında ağzına patlatabiliyordum. O nedenle biri çıkıp annemin öğretmen olduğu okulda öğrenim gördüm dediği an önyargılarımdan kurtulamıyorum. Aklımda şişirilmiş notlar, cetvelle tanışmamış eller, önceden bilinen sınav soruları geliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder