18 Kasım 2010 Perşembe
Bir aslan miyav derse
Minik fare kükrer elbette
Aslan,
Sütünü içse artık
Fare,
Deliğine çürük etleri taşısa
Kenarda kurusa kasımpatılar
Duvardan akıyorken yağlı boya
Gözleri hangi farla gölgelerse
Üstüne hangi kalemle hat çekse de
Halkaları kapatamıyor hain fısıltılar
Morumsu
Ve de sarı
Yeşilimtırak
Hatta
Tataaaa
Sahnede bir garip deli
Eskilerden kalma oyunu sahneliyor
Masum
Korkak
Aşk var avuçlarında
Kanıyor elleri
Rengi kırmızımsı
Göz akı en pakı
Tertemiz
Safça
Diğer yanda kunduza emanet bir düş
Ön ayağıyla tutuveriyor kanalı
Şehre su gerek
Damlayla başlar her canın serüveni
Yıka ellerini
Sulu sepken altında sevişmesek
Çok yorgunum
Üşüsek biraz
Ellerimiz üşüse
Yetmediği yerde
Donsa ayaklarımız
Derman olmasa Çin battaniyesi
Şehre yeni yol yapacaklarmış
Yolun önüne denk düşeni yıkacaklarmış
Aslan miyavlama sütünü iç
Doyursana karnını minik fare
Leş kokan lezzetli eti acı sosla harmanla
Peyniri çalan sahibene aldırma
Dün
Geceye karış
Yarın
Harmana başla
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder