30 Ekim 2012 Salı

Güzelliğe İlahi (Baudelaire)



Derin gökten mi geldin, uçurumdan mı çıktın,
Ey güzellik? Boşaltır iyilikle birlikte
Suçluluğu tanrısal, cehennemsi bakışın,
Şarapla bir tutarız seni bu yüzden işte.

Rüzgârlı bir akşam gibi kokular saçarsın;
Yaşatırsın gözünde gün batımıyla tanı;
Öpüşlerin o şerbet, o testidir ki ağzın
Çocuğu yiğit kılar ve ödlek kahramanı.

Uçurumdan mı çıktın, yıldızlardan mı indin?
Büyülenmiş bir köpek gibi ardında Kader;
Sevinçle felakettir o rasgele serptiğin,
Her şey elindedir ya vermezsin hiçbir haber.

Çiğnersin, Güzellik, horladığın ölüleri;
Mücevherlerin bizi büyüler Dehşetiyle,
Ve Cinayet, en seçkin takılarından biri,
Tutkulu bir danstadır yüce karnında öyle.

Sana doğru süzülür büyülenmiş pervane,
Mum çıtırdar, yanar, der: Kutlu olsun bu şamdan!
Eğilmiş bitkin âşık sevdiğinin yüzüne
Mezarını okşarsa nasıl ölecek insan.

Gök, cehennem, nereden gelirsen gel, ne çıkar
Ey Güzellik! ürküten koca dev, saf, çocuksu!
Yeter ki gözün, gülüşün, ayağın açsınlar
Bana, tanımadığım, sevdiğim bir sonsuzu.

Şeytan, Tanrı, ne olursan ol, Melek, Siren,
-Işık, uyum, ıtır, sen kadife gözlü peri,
Tek kraliçem – daha katlanılır bir evren
Sağla bana, hafif kıl daha saniyeleri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder